Dijitalleşen dünyada, yanıltıcı bilgilerin yayılması yeni bir olgu değil. Ancak teknolojik ilerlemeler, medya erişiminin artması ve bilgiye olan etkileşim biçimlerinin değişmesi, yanıltıcı bilginin hızla yayılmasına sebep oluyor. Bu durumu tarif etmek için ise “bilgi düzensizliği” kavramı kullanılıyor.
Bilgi düzensizliği, doğru bilgiye erişimin zorlaşması durumunu tanımlıyor. Bu kavram, yanıltıcı bilgilerin sadece basitçe "sahte" olarak nitelendirilmesinin ötesine geçerek, bilginin nasıl yanıltıcı hale geldiğini ve bu yanlış bilgilerin toplum üzerindeki etkilerini de inceleme alanına dahil ediyor. Avrupa Konseyi'nin 2017'de yayınladığı bir makale, bu konuyu geniş bir çerçevede ele alarak, bilgi kirliliğinin sadece "sahte haber" kavramıyla sınırlı olmadığını vurguluyor. Çünkü yanıltıcı bilgiler bazen tamamiyle sahte olmadığı gibi, doğru bilgileri de içinde barındırabiliyor.
Bu kapsamda, bilgi düzensizliği evreninde karşılaşabileceğimiz yanlış bilgi türlerine değinebiliriz. Bu türler arasında dezenformasyon, mezenformasyon ve malenformasyon öne çıkıyor.
Dezenformasyon, bilerek yanıltıcı bilgi yayma eylemiyken mezenformasyon, gerçek bilgilerin yanıltıcı bir şekilde sunulması anlamına geliyor.
Mezenformasyon, kasıtsızca, istemeden oluşan yanılgıların yarattığı bilgi bozukluğuna deniyor.
Malenformasyon ise, gerçek bilgilerin kötü niyetle kullanılmasına işaret ediyor. Örneğin birinden intikam almak için o kişinin cinsel içerikli videolarının ifşa edilmesi, bu türün içine dahil.
Bilgi düzensizliği kavramı, yanıltıcı bilginin yarattığı zorlukları anlamlandırmak için önemli bir adım olmasına rağmen, bu konuda bazı eleştiriler de var. Bu eleştiriler arasında, bireysel sorumluluğun aşırı vurgulanması, geniş tanımlama ve netlik ihtiyacı, ve bulgu yetersizliği ön plana çıkıyor. Ancak bu kavramın, yanıltıcı bilginin dijital çağdaki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceği de bir gerçek. Bilgi düzensizliği kavramı halen, bilgi çağında doğru bilgiye ulaşmanın zorluklarını ve bu zorlukların üstesinden gelmek için atılması gereken adımları aydınlatmanın önemli bir parçası.
Bilgi düzensizliği, doğru bilgiye erişimin zorlaşması durumunu tanımlıyor. Bu kavram, yanıltıcı bilgilerin sadece basitçe "sahte" olarak nitelendirilmesinin ötesine geçerek, bilginin nasıl yanıltıcı hale geldiğini ve bu yanlış bilgilerin toplum üzerindeki etkilerini de inceleme alanına dahil ediyor. Avrupa Konseyi'nin 2017'de yayınladığı bir makale, bu konuyu geniş bir çerçevede ele alarak, bilgi kirliliğinin sadece "sahte haber" kavramıyla sınırlı olmadığını vurguluyor. Çünkü yanıltıcı bilgiler bazen tamamiyle sahte olmadığı gibi, doğru bilgileri de içinde barındırabiliyor.
Bu kapsamda, bilgi düzensizliği evreninde karşılaşabileceğimiz yanlış bilgi türlerine değinebiliriz. Bu türler arasında dezenformasyon, mezenformasyon ve malenformasyon öne çıkıyor.
Dezenformasyon, bilerek yanıltıcı bilgi yayma eylemiyken mezenformasyon, gerçek bilgilerin yanıltıcı bir şekilde sunulması anlamına geliyor.
Mezenformasyon, kasıtsızca, istemeden oluşan yanılgıların yarattığı bilgi bozukluğuna deniyor.
Malenformasyon ise, gerçek bilgilerin kötü niyetle kullanılmasına işaret ediyor. Örneğin birinden intikam almak için o kişinin cinsel içerikli videolarının ifşa edilmesi, bu türün içine dahil.
Bilgi düzensizliği kavramı, yanıltıcı bilginin yarattığı zorlukları anlamlandırmak için önemli bir adım olmasına rağmen, bu konuda bazı eleştiriler de var. Bu eleştiriler arasında, bireysel sorumluluğun aşırı vurgulanması, geniş tanımlama ve netlik ihtiyacı, ve bulgu yetersizliği ön plana çıkıyor. Ancak bu kavramın, yanıltıcı bilginin dijital çağdaki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabileceği de bir gerçek. Bilgi düzensizliği kavramı halen, bilgi çağında doğru bilgiye ulaşmanın zorluklarını ve bu zorlukların üstesinden gelmek için atılması gereken adımları aydınlatmanın önemli bir parçası.